31 Temmuz 2015 Cuma

Düşler her zaman korkuya dönüşecektir. (^ム^)

Kirlenmesin diye başlamadığım bir yaşam var.
Bir kalemin her tonunda var gibiyim.
Dönmemeyi umuyor, umut etmiyorum.
Yüzler yok, simalar kayıp ve sisli.
Basamaklar karanlık kokunun tozlarıyla kaplı, puslu ve pürüzlü.
Aşağıda bırakılan aşınan bir geçmiş var.
Zaman kendine özgü ve anlamak solan bir kolera günü gibi.
Anlamak ve açıklığa kavuşturmak için kafamda durmaksızın devam eden şeyleri unutmak istiyorum.
Anlaşılmak? var olmayan bir var oluşun ismi.
Yaşlı bir adamın boş saçmalıkları gibi onarılmaz sislerle saklanmış derin ellerim.
Yada yaşlı bir köpek balığının aşınmış dişleri.
Her yer farklı, anlattığım şeyleri tekrar; tekrar anlatan birisiyim.
Aşağıda bir yerde bıraktığım neler var?
Onarılması imkansız neleriniz var?
Odamdaki yanık deri kokusuna sarılmış viski kokusunu duyuyorum.
Kanatlarım küçülen kuruyan ve yaşamı umursamamak için solan bir ceset çiçeği gibi.
Kanatlarım uçmak için değil havayı yaran kanatlar.
Arzu ettiğinizden çok küçük umutlar.
Rüzgar bize önemsemeyi veya önemsememeyi öğretiyor.
Olduğumuz yerde durmayı öğretiyor.
Atılan gölgeler ve gösterilmeyen adımları hissediyorum.
Duvardaki gölgemin yankısı var gözlerimde.
Sesler dokunarak duyabileceğim bir şarkı.
Sonsuz öyküler yazılmalı, yada sadece susmalı.
Sadece hissetmek istedim iyi şeyleri.
Güzel bir boşluk bulmalıyım düşmek için.
Yaşantının mumu ne kadar kaldı?
Rüyalarımda yaşayan adam artık uyanmalı, iki damla siyah ve bir damla beyaz. 
Rönesans vaktinin hissettirdiği notaları yazmak.
Çok ucuz bir hikâyeyi barındırıyor yaşantım.
Biliyorum unuttuğum çok şey var.
Kim olduğum karanlık bir gride saklı.
(ˋムˊ)
血液のみの味。

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder