10 Temmuz 2015 Cuma

Kendim karşısında herşeyimi kaybeden birisiyim. Anılarımdan başka sanatım yok.

Ellerim sofistike prensibine bağlı kalarak yüzümde dolaşıyor.
Kendini tanımayan bir izci.
Feri sönmüş bir gece ve ikilem bulutları yer yüzüne yakın.
Kasvetli bir ağacın altında ayrılık gölgesi hakim.
Körlemesine parlak bir sokak,gölgeli bir adam.
Ellerindeki ellerim neye hakim?
Taklit edilen sağ duyular.
Zamanda zamanın olmadığı bir yerdeyim.
İsmi olmayan kayıp biri.
Dokunabiliyorum sanki karanlığın sesine.
Susuyor kokular,sesler sürükleniyor.
Unutulan vedalar, unutulmayan hayatlar.
Rüzgarda savrulan yaşam kalıntıları.
Hissedilemeyen bir acı.
Adımlardaki hikayeler fısıldıyor.
Kaybetmiş şehirlerin insani hikayeleri.
Suçsuz sokaklar.
Penceresi kapalı gökyüzünün.
Dudaklarda kilitli kalan sözcükler aydınlatıyor yalnızlığın yolunu.
Lanetli bir günün saatler-iyim.
Tüm zamanları kısa bir yaşam içinde öğrenmek.
İçmek bir hastalık değil, anı koleksiyonu.
Uykuya dalmış bir ruh.
Sadeleştirilmiş ve saptırılmış yaşamlar.
Gizli bir eşsizlik var seslerde.
Yalnızca biri mükemmel olarak kalacak.
Ruhun olabilecekler yası.
Değeri azalmayacak anıların, anısı.
Bir tarafa atılan yağmur damlalarında gizliyim.
Güzelliğin kaçınılmazlığı ve değişim.
Geçicilik kavramı anlamsızlaşıyor.
Kelimelerin ederinin karşılığı olsaydı yazamazdım.
Gelecek istesem de istemesen de gelecektir.
Sıradan bir yetişkinlik çok daha iyi.
Güçlü bir fetih gerektiren denizkızı.
Dünya zarafetiyle bir sürpriz yaptı.
Büyüsüne bağışıklık kazanmak.
Venedik şarapları için iyi bir gece.
İnsanlar dil bilgisi aşağılayıcısı.
Cahili-siniz bir birinizin.
Yolsunluğunuzla kemikleriniz zehirlendi.
Güçsüz bir ışık karanlıkla başbaşa.
Gri bulutlar altında pamuk şekerden acı bir adam. Yağmur yaklaşıyor, rüzgar savruluyor. Görüyorum sessizliğin sesini.
Kim olduğumu unutmadım. Ben hiç kimseyim
Bu bir,  bir? Unutulan zaman tekrar çaldı harflerimi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder